19 Mayıs 1919; esarete karşı bağımsızlığın, teslimiyetçiliğe karşı dik duruşun, yılgınlığa karşı umut ve uyanışın doğuşudur. 19 Mayıs 1919, Türk milletinin geleceğine vurulmak istenen prangaların kırıldığı; tarihin yeniden inançla, iradeyle yazıldığı destansı bir serüvenin başlangıcıdır. Samsun’da başlayan Millî Mücadele süreci, Türk milletinin onurunun ayağa kalkışı, en önemlisi milli mukavemetin stratejik adım ve iradesidir.

Gazi Mustafa Kemal ve kahraman silah arkadaşları Samsun’dan itibaren başlattıkları kutlu yürüyüşle yılgınlığı yenmiş, emperyalistlere diz çöktürmek için fedakârlıkta ve mücadelede sınır tanımamışlardır. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk harcı cesaret ve inançla karılmıştır. Türk milleti, Samsun’da harlanan Millî Mücadeleyi inançla, imanla omuzlamış, nihayetinde zaferle sonuçlandırmıştır.

19 Mayıs; zalime, haine, müstevliye karşı yıldırım gibi çarpan Türk’ün kudretli yürüyüşüdür. Bu yürüyüş; vatanı sahipsiz ve çaresiz sananlara karşı var oluş mücadelesidir. Bu yürüyüş; bölünmemizi, parçalanmamızı isteyenlere karşı nefsi müdafaa kararlığıdır. Bu yürüyüş; bitmemizi, gitmemizi, yurtsuz kalmamızı projelendiren işgalcileri İzmir’e kadar kovalayan iradenin şaheseridir. Tarihe altın harflerle kazınan bu eser her türlü övgüye layık ve gıpta edilecek bir bağımsızlık ve beka meşalesini tutuşturmuştur. Bu esere leke sürdürmemek için biz de Türk gençliği ile geleceğimize ışık tutuyor, 2023’ün, 2053’ün güçlü Türkiye’sini şimdiden 19 Mayıs 1919 ruhuyla sahipleniyoruz.

Ülkülerimiz belli, duruşumuz ise nettir, Türk milletinin istiklal ve istikbali mutlaka yaşayacak ve yaşatılacaktır. Kim ne yarsa yapsın, hangi kirli ve karanlık hesabın içinde olursa olsun, Türkiye’yi tarihin gerisine düşürmeye kimsenin gücü yetemeyecektir. 19 Mayıs şuuru geçmişte olduğu gibi diri, Samsun’a çıkan irade hâlâ damarlarımızdadır. Muhtaç olduğumuz kudret ise bu damarlardaki kanda gizlidir.

Türk gençliği ise gelecek ümidi, gelecek iradesi, geleceğin gerçeğidir. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin dediği gibi biz kuşakları X, Y, Z kategorisiyle ele almıyor, bu şekilde analiz etmiyoruz. Çünkü bu ayrımın alfabenin diğer harflerine kadar ulaşacağını, buradan da bir sonuç çıkmayacağını düşünüyoruz. Milleti bir görüyor, adına Türk milleti diyoruz. Gençliği bir değerlendiriyor, müstesna unvanına Türk gençliği diyoruz.

Bu düşüncelerle, 19 Mayıs 1919’un 103’üncü yıl dönümünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, şanlı ecdadımızı ve aziz şehitlerimizi minnetle ve rahmetle anıyorum. İstikbalimizin güvencesi Türk gençliğinin ve Türk milletinin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı yürekten kutluyorum.

AHMET YİĞİT YILDIRIM

ÜLKÜ OCAKLARI EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI GENEL BAŞKANI