Ülkü Ocakları Genel Başkanımız Sn. Ahmet Yiğit Yıldırım'ın 12 Eylül'ün Yıl Dönümüne Dair Açıklamaları

12 Eylül....

Türk milletinin istikbali için mücadele eden ağabeylerimizin en çetin imtihanla karşılaştığı gün...

12 Eylül öncesinde genç Ülkücüler her türlü tehdide rağmen sokaklarda, okullarda, meydanlarda Türk-İslam ülküsü için dimdik durdular. Vatanı bölmek isteyenlere, Türk milletini kardeş kavgasına sürüklemek isteyenlere karşı şehitler vererek ama asla geri adım atmadan mücadele ettiler.

12 Eylül sabahı tankları yürüdü, kapılar kırıldı; Türk-İslam ülküsüne adanmış yiğitler, zindanlara doldu. Bizi susturmak, sindirmek, yok etmek istediler. İşkencehanelerde nice ağabeylerimiz çile çekti. Darağaçlarında bozkurtlarımız idam edildi.

Unutulmamalıdır ki 12 Eylül'de zindanlarda kırılmak istenen, yalnızca bedenler değildi. Asıl hedef; imanımız, inancımız ve ülkülerimizdir. Fakat başaramadılar. Şehitlerimizin kanlarıyla, ağabeylerimizin çilesiyle yoğrulan bu dava susturulamadı.

Biz bugün 12 Eylül'de işkencelere maruz kalan, zincirlere vurulmak istenen ağabeylerimizin emanetini onurla taşıyoruz.

O karanlık günlerde dahi Başbuğumuz Alparslan Türkeş, dimdik durmuş. Ülkücü iradenin teslim alınamayacağını bütün dünyaya göstermiştir.

Bizler, Başbuğumuzun öncülüğünde verilen bu kutlu mücadelenin mirasçılarıyız. Bizi silahla, hapishaneyle korkutmaya çalıştılar. Ama Bilge Tonyukuk'un asırlar öncesinde söylediği gibi "Korkmadık, savaştık!". Bugünde aynı azim ve aynı inançtayız.

Ne zindanlar, ne zulümler; Ülkücü iradeyi asla teslim alamayacaktır!

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin kararlı duruşu, azmi ve ferasetiyle; bu dava dimdik ayaktadır. Onun gösterdiği bu yolda yürüyerek ağabeylerimizin emanetini geleceğe taşıyacağız. Çünkü bu dava, bir neslin değil; ebediyen Türk milletinin davasıdır.